CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Av. Nurhayat Altaca Kayışoğlu, mecliste yaptığı konuşmayla iktidarın hukuksuzluklarını bir bir gözler önüne serdi.
Altaca Kayışoğlu, söz konusu maddenin, 2017 yılında hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne, yani “tek adam rejimi”ne uyum amacıyla getirildiğini vurgulayarak, iktidarın hukukla bağını sert sözlerle eleştirdi.
“Evrensel hukuk ilkelerini bir gecede yok ettiniz”
Konuşmasına iktidar sıralarına dönerek başlayan Altaca Kayışoğlu, “AK PARTİ’li arkadaşları tebrik ediyorum; yirmi üç yıl sonunda binlerce yıldır hukukun evrensel ilkelerinde gerçekleştirilen ilerlemeyi bir anda bin yıl geriye götürebildiler yani büyük başarı. Hakikaten bu başarıda sizin de imzanız var, kendinizle gurur duyun.” diyerek iktidarın yarattığı hukuk tahribatına dikkat çekti.
Habeas Corpus ilkesini hatırlatan Altaca Kayışoğlu, “Hiçbir insan özgürlüğünden haksız yere mahrum bırakılamaz” ilkesine rağmen bugün muhaliflerin sistematik şekilde tutuklandığını ifade etti.
“Tutuklamalar delile değil, talimata dayanıyor”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve diğer İBB bürokratlarının tutukluluğuna tepki gösteren Kayışoğlu, CMK 100. maddeyi hatırlatarak, “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delil” olmadan tutuklama yapılamayacağını belirtti.
Konuşmasına devam eden Altaca Kayışoğlu “Bir tane somut delil var mı söyleyebileceğiniz? Yok.
Aziz İhsan Aktaş’ın günler sonra baskıyla verdiği ifadelere dayanıyor her şey. Bu kişi devlet kurumlarından ihale almış, araç vermiş. Eminim ki birçok kişi seçim döneminde iş insanlarından giydirilmiş araçlar kullanmıştır.” dedi.
İmamoğlu ve Utku Caner Çaykara gibi isimler tutukluyken Meclis’te oturanlara seslenen Kayışoğlu, “Bunu vicdanınıza nasıl yediriyorsunuz?” diye sordu. Tutuklamaların keyfi şekilde yapıldığını, üç aydır iddianamenin bile hazırlanmadığını vurguladı.
“Kadın bürokratlara vicdansızlık yapılıyor”
İktidarın kadınlara yönelik çifte standardını da gündeme taşıyan Altaca Kayışoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapmış kadın bürokratlara yapılan işkence uygulamaların vicdanları yaraladığını dile getirerek, “Askıda Fatura Projesi’yle pandemi döneminde ödül almış bir uygulamayı, ‘neden Bloomberg’e bilgi verdiniz’ diye sorguluyorlar.
Elif Atayman, kartvizitini İBB’ye yük olmamak için kendi bastırmış, mütevazı bir araçla işe gidip gelmiş. Bu mu suç? Pınar Türker’e, Ceyda Kıryak’a, Elif Güven’e yapılanlar hangi akla, hangi vicdana sığar?” dedi.
“İşkenceye sıfır tolerans mı dediniz?”
Altaca Kayışoğlu, tutuklu bürokratlara cezaevlerinde yapılan muameleye de dikkat çekerek, “Kadın bürokratlar yedi buçuk saat boyunca sadece kuru ekmekle tutuluyor. Gençlere karakollarda neler söylendiğini burada söylemeye utanıyorum. Siz nasıl utanmıyorsunuz, anlamıyorum! Hani işkenceye sıfır tolerans vardı?” dedi.
“Siyasi operasyonlara yargı alet edilemez!”
İktidarın İBB’ye yönelik yürüttüğü soruşturmaların tamamen siyasi olduğunu belirten Altaca Kayışoğlu, “Ekrem Başkan’ın önünü kesmek için her yolu mubah görüyorsunuz. Liyakate, emeğe, ahlaka saldırıyorsunuz. Bu ülkenin en nitelikli bürokratlarını, sırf İmamoğlu’nun başarısına imza attıkları için hedef alıyorsunuz,” sözleriyle iktidara yüklendi.
