Saadet Partisi Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Haldun Pekdemir, haftalık basın açıklamasında gündemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Pekdemir, açıklamasında Kocaeli Dilovası’nda yaşanan iş kazası, öğretmen atamaları ve TOKİ başvuruları üzerinden hükümete eleştiriler yöneltti.
“Dilovası’ndaki Facia Vicdanları Sızlattı”
Kocaeli Dilovası’nda yaşanan ve 3’ü çocuk 6 emekçinin hayatını kaybettiği olayı hatırlatan Pekdemir, olayın bir “kaza” olarak nitelendirilmesiyle ilgili: “Kıymetli basın mensuplarımızı, ekranları başında bize kulak kabartan tüm dert sahiplerini hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Ülkemizin umudunu omuzlarında taşıyan gençliğimiz için yine zor bir haftayı geride bırakmış durumdayız. Bu olayı bir ‘kaza’ olarak tanımlamak istiyorlar; fakat biz bunu yapmayacağız. Gerçek yetki sahiplerinin, sorumluların, sorumsuzlukları bu ülkede daha kaç can alacak?” Vatandaş CİMER üzerinden sigortasız işçi çalıştırıldığı, yangın sistemi olmadığı yönünde şikayet etmiş, ancak gereği yapılmamıştır.” dedi.
“Devlet Memurluğunun Yolu Neden Bir Partinin Kapısından Geçiyor?”
Öğretmen atamalarıyla ilgili görüntülerin kamuoyuna yansımasıyla ilgili ise Pekdemir; “Devlet memurluğunun yolu neden bir siyasi partinin kapısından geçiyor? Bir öğretmen ataması için neden gençler parti yetkililerinin kapısında dolaşıyor? Bu ülkede gençler kapı kapı dolaşarak değil, emeğiyle, alın teriyle geleceğe yürümek ister” ifadelerini kullandı.
“TOKİ Başvurularındaki Kriter Adaletsiz”
TOKİ’nin gençler için başlattığı konut projesindeki başvuru şartlarıyla ilgili de konuşan Pekdemir: “29 yaşında, bir çocuk sahibi olan, kira ödeyen bir genç, babasının 40 yıl önce aldığı bir evden dolayı bu kontenjana başvuru yapamıyor. Ama banka hesabında milyon lirası olup lüks konutta kirada oturan biri başvurabiliyor. Kriteri doğru koymayı bile bilmiyor muyuz? Sizin işiniz noterlik yapmak değil, yönetmektir. Yönetmek ise kıymetli ama zor bir iştir.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de Çocuklar İş Yerlerinde Değil, Okullarda Olmalı”
Gençlerin artık sabırsızlıkla değişimi beklediğini belirten Pekdemir, Artık hesabına bu ülkenin gençlerini katmayan kaybedecek. Biz gençlerimizin sesini duyuyoruz. Çünkü o gençler bizleriz. O emekçiler bizim ailemiz. O öğretmenler bizim arkadaşlarımız. Türkiye’de gençlik hakkını aradığı için aşağılanmak zorunda değildir. Türkiye’de emekçiler alın teriyle değil, canıyla bedel ödemek zorunda değildir. Türkiye’de çocuklar iş yerlerinde değil, okullarda olmalıdır. Gençlerimizin onurunu koruyacak, çocuklarımızı işçilikle değil eğitimle güçlendirecek, emeğin hakkını teslim edecek, denetim mekanizmalarını çalıştıracak, liyakati yeniden devletin temeline koyacak bir düzen kurulmadıkça hiçbir şey değişmeyecek. ‘Arif olana lafın tamamı söylenmez.’ Bizim milletimiz Ariftir. Gençliğimizi korumak, geleceğimizi korumaktır.” dedi.
















