İYİ Partili Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu: “Bu bir ekonomik bir sistem tercihi değil, bu bir vicdansızlık rejimidir!” dedi.
TÜİK rakamlarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Türkoğlu, “Halkın sofrası boş! Emekli maaşı açlık sınırının bile altında kaldı, iktidar da adeta bu tabloyu normalleştiriyor” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı enflasyon verileri ve buna bağlı olarak belirlenen maaş zam oranlarına sert tepki gösterdi.
TÜİK’in rakamlarının halkın yaşadığı gerçek yoksulluğu gizlemeye yetmediğini söyleyen Türkoğlu, “Bu millet artık açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor. Maaşlara yapılan sözde zamlarla alım gücü artmadı, tam tersine sefalet daha da derinleşti!” dedi.
ENAG’ın haziran ayı enflasyonunu %3,05, yıllık enflasyonu ise %68,68 olarak açıkladığını hatırlatan Türkoğlu, TÜİK’in ise yıllık enflasyonu %35,05 olarak duyurmasının ekonomik akla ve vicdana sığmadığını belirtti.
“Bu millet her zam döneminde aynı tiyatroyu izliyor: TÜİK makyajlıyor, Saray alkışlıyor, halk aç kalıyor!” diyen Türkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“En düşük memur maaşı 50 bin 503 lirada kaldı. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin ise sadece %16,67 zam alması öngörülüyor. Eğer bu artış kök maaşa yapılırsa zaten facia… En düşük maaşa yapılırsa bile ancak 16 bin 880 liraya çıkıyor. Peki TÜRK-İŞ ne diyor? Açlık sınırı 26 bin lira, yoksulluk sınırı 85 bin lirayı aştı! İktidar, milyonları açlık sınırının bile altında yaşamaya mahkûm etti!”
“Bu bir hükümet değil, bir vicdan krizidir”
Türkoğlu, yaşananların artık bir ekonomik kriz değil, bir vicdan krizi olduğunu vurguladı. Gıda fiyatlarındaki artış, kiralar, faturalar ve temel ihtiyaçlar karşısında vatandaşın çaresiz bırakıldığını belirten Türkoğlu şu sözlerle iktidara yüklendi:
“Bu tablo, bir yönetememe hali değil, bilinçli bir tercihtir. Yani bu bir sefalet politikasıdır! Yoksulluğu yönetmek, bağımlılığı artırmak, halkı susturmak istiyorlar. Çünkü tok insan soru sorar ama aç insan sadece hayatta kalmaya çalışır! İktidar şunu bilsin:
Bu millet açken, sofralar boşken, çocuklar aç uyurken; kimse bize ‘istikrar’ masalı anlatmasın! Halk aç, Saray tok. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz ve mutlaka değiştireceğiz.”
