Gıda güvenliğinin hayatı doğrudan etkileyen bir sağlık konusu olduğunu belirten Doç. Dr. Yeşim İşler, tüketilen her gıdanın temiz ve doğru koşullarda hazırlanmış olduğundan emin olunması gerektiğine dikkat çekti.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Yeşim İşler, gıda zehirlenmelerinin sebepleri ve zehirlenmeye karşı alınacak önlemler hakkında açıklamalarda bulundu. Özellikle tüketilen gıdaların kaynağına dikkat etmenin büyük önem taşıdığını öne süren Doç. Dr. İşler, “Açıkta satılan yiyecekler, hijyen kontrolü yapılmamış işletmeler, temizliği belirsiz ekipmanlar, özellikle fastfood tarzı sokak yemekleri riskin en yüksek olduğu alanlardır. Bu tür yerlerde hazırlanan yiyecekler, uygun olmayan saklama ve pişirme koşulları nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor” şeklinde konuştu.
Gıda zehirlenmesine en sık yol açan nedenlerin başında bozulmuş veya son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklerin, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin, iyi temizlenmemiş sebze ve meyvelerin geldiğini vurgulayan İşler, “Et, tavuk, balık, yumurta, sütlü tatlılar, mayonezli yiyecekler ve deniz ürünleri çok hızlı bozulabilen ve dikkatlice tüketilmesi gereken besinler arasındadır. Tavuk ve et ürünlerinin mutlaka iyi pişirilmesi, pembe veya çiğ görüntünün kalmaması gerekiyor. Bu ürünler buzdolabında saklanacaksa 0 ile -4 derece arasında saklanmalı ve birkaç gün içinde tüketilmelidir. Balığın taze olması özellikle önemlidir. Balık oda sıcaklığında çok hızlı bozulduğu için mümkünse aynı gün içerisinde tüketilmelidir.” diye konuştu.
Sebze ve meyvelerin de doğru şekilde temizlenmesi gerektiğini hatırlatan İşler, “Sebze ve meyveler, önce bol su ile yıkanmalı daha sonrasında sirke eklenmiş suda bekletilerek, tekrar durulanmalıdır. Yapraklı veya girintili sebzeler ise daha detaylı temizlenmelidir. Kullanılan bıçak ve kesme tahtası işlem sonrası mutlaka yıkanmalıdır. Özellikle çiğ tüketilen yiyecekler hijyen açısından en hassas ürünlerdir.” dedi.
Basit Önlemlerle Engellenebilir
Çoğu zaman aniden başlayan gıda zehirlenmelerinde mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı, karın ağrısı, baş dönmesi, bilinç bozukluğuna kadar gidebilen tabloların mevcut olduğunu dile getiren İşler, özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler, kronik rahatsızlığı olan bireylerde çok daha ağır sonuçlara yol açabildiğini de sözlerine ekledi. Doç. Dr. İşler, gıda zehirlenmelerinin büyük bir kısmının basit önlemlerle engellenebileceğinin altını çizerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Belirtiler ortaya çıktığında özellikle kusma, ishal gibi sıvı kaybının çok olduğu durumlarda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Kişinin su içmemesi, halsizlik, bilinç bulanıklığı gibi bulgular tabloyu ağırlaştırabileceği için erken müdahale hayati önem taşıyor. Gecikmek, tedaviyi zorlaştırabilir ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Unutulmamalıdır ki gıda güvenliği yalnızca hijyen meselesi değil, hayatı doğrudan etkileyen bir sağlık konusudur. Tükettiğimiz her şeyin güvenilir temiz ve doğru koşullarda hazırlanmış olduğundan emin olmak hem kendimizi hem de sevdiklerimizi korumanın en güçlü yönüdür.”
