“Nusret, Pelinsu’dur, Berkecan’dır. Köfteci Yusuf ise Mustafa’dır, Ayşe’dir.”

Sosyal medya Store me’de Tuco Ramirez adıyla, gezip gördüğü yerler hakkında hikayeler yayınlayan gezginin Nusret ve Köfteci Yusuf hikayesi herkesin dikkatini çekti.
Tuco, Türkiye’nin tanıdığı iki et restoranı olan Nusret ve Köfteci Yusuf’u ilginç bir anlatımla kaleme aldı. Tuco, Köfteci Yusuf’u Fiat Doblo’ya, Nusret’i de Porsche 911’e benzetti. Benzetmeler ise bununla sınırlı kalmadı. Sosyal Medya Yazarı Tuco, her iki ünlü restoran için bakın neler dedi. 

“Şimdi Türkiye’nin birbirinden çok farklı kitlelere hitap eden iki gıda markasını birbiriyle karşılaştıracağım. Yoksul ve orta direğin etçisi Köfteci Yusuf ve zenginin etçisi Nusret…
İkisi de Türkiye’nin güzel bir değeridir. Köfteci Yusuf’un onlarca şubesi vardır. Binlerce kişiye istihdam sağlamıştır. Her gün on binlerce insana et servis eder. Nusret ise dünya çapında bir marka haline gelmiştir.

Nusret’i de, Yusuf’u da restoranlarda et servis ederken görebilirsiniz. Ancak Nusret şov adamıdır. Yusuf ise eti önüne koyar ve gider. Net adamdır. Aynı zamanda mütevazıdır. Zaman zaman masa sildiği bile olurmuş.

Köfteci Yusuf her gün tonlarca et satar. Kendi çiftlikleri vardır. Hayvanları, o çiftliklerde yetişir. Nusret ise hayvanlara kendi elleriyle masaj yapar. Hatta ete karpuz gibi vurarak kontrol eder iyi mi kötü mü diye…

Aralarındaki en büyük farka gelelim. Köfteci Yusuf’un olayı hız-fiyat-performanstır. Sipariş verdikten en fazla 3 dakika sonra köfte tabağı masana gelir. Hem de öyle çiğ veya yanık gelmez. Tam ayarında pişmiştir. Bu yapılırken de müşteriye lezzetsiz bir ürün sunulmaz. Daha lezzetli köfteler yemişsinizdir mutlaka ama bu fiyata ve bu hıza göre olabilecek en iyi lezzet sunulur müşterilere. Lezzet için 10 üzerinden 8 diyebilirim.

Nusret’in olayı ise lezzettir. Orada hızlı servis veya uygun fiyat beklemezsin. Gidip etin tadına varabilirsin. Tabii paran varsa…

Ben ikisine de gidip deneyimlemiş bir insanım. Köfteci Yusuf’a defalarca gittim. Nusret’e ise sadece bir defa. Onda da bi hamburger yemiştim. Bütçeme en uygun o vardı çünkü.

Köfteci Yusuf ciddi anlamda ucuzdur arkadaşlar. Aha dayıya sor, işte fiyatlar.
200 gramlık bir porsiyon köfte tabağı 12 liradır. Tabakta közlenmiş biber, domates ve soğanla ikram edilir. Her masada salçalı güzel bir sos bulunur. İster ekmeğe sür ye, isterse köftene lezzet kat. Biber turşusu vardır. Sınırsız kızarmış ekmek vardır. Bunlar bittikçe yenisini iste, gık demezler.

Ben parasız pulsuz bir adamım, kuzu kafes yiyecek halim yok. Nusret’te dediğim gibi sadece hamburger yemiştim. Fiyatı 28 liraydı 2016’da. Ama lezzet 10 üzerinden 10’du abi. Öylesine güzeldi ki, o an hiç bitmesin diye bir yemek ne kadar yavaş yenilebilirse o kadar yavaş yedim. Sonra baktım et soğumak üzere taktik maktik yok, bam bam bam gömdüm. Etinden sebzesine, ekmeğinden baharatına hamburgeri yaşıyordum adeta. Eti çiğnerken dilim, damağım, dişlerim mutluluktan halay çekiyordu. Yemekten sonra bile 5-6 saat boyunca o lezzeti hissettim ağzımın içinde. Ulan ne gündü bea!

Kısacası şunu diyebilirim. Köfteci Yusuf insanı doyurur. Beklentinin tam karşılığını verir. Nusret ise sana fazlasını verir. Ama cebinden de fazlasını alır.
Nusret’e gidip et, salata, şarap, tatlı yerseniz çok temiz 200’lük olursunuz. Köfteci Yusuf’ta 15 liraya çok rahat doyabilirsiniz. 20 liraya keyif yaparsınız. 25 liraya ise kralsınız kraaal.

Tatlı olarak Köfteci Yusuf’un ekmek kadayıfına karşılık Nusret’in havuç dilimi vardır.
Köfteci Yusuf’ta 7 liraya öyle bir kaymaklı ekmek kadayıfı gelir ki onu tek başına bitirebilmek her baba yiğidin harcı değildir. Kaymak konusunda elleri korkak değildir. Tatlının üzerine umarsızca kaymak koyarlar. Ve o tatlıyı iki kişi bile yese doyar. Bunun fiyatı ise 7 liradır.
Nusret’te o kadar bol kaymaklı bir tatlı yiyecek olsan ciğerini sökerler adamın ciğerini. Ben yemedim de bir başkasının adisyonunda gördüm. En son Nusret’te bir havuç dilimi 28 lira idi.
Benim açımdan en önemli hususlardan biri ise Köfteci Yusuf’ta yemekten sonra çay ikram edilmesidir. Çay ikramı, esnaf kültürünün bir yansımasıdır kanımca. Sıcak bir çayın fethetmeyeceği kalp yoktur. Nusret’te çay var mı yok mu bilmiyorum.
Köfteci Yusuf Fiat Doblo’dur, Nusret Porsche 911. Köfteci Yusuf her işini görür, Nusret ise göze hitap eder.
Nusret, Macrocenter ise Köfteci Yusuf mahalle bakkalıdır.
Köfteci Yusuf mangalcıdır, Nusret barbekücü.
Nusret, Pelinsu’dur, Berkecan’dır. Köfteci Yusuf ise Mustafa’dır, Ayşe’dir.
Yazıyı toparlayacak olursam Köfteci Yusuf’a her gün bile gitseniz bütçeniz zorlanmaz. Ama Nusret’teki lezzet muazzam bir şey. Benim maddi durumumdaki kişiler için şunu söyleyebilirim ki yılda bir kez de olsa Nusret’e gidin. Midenize et ziyafeti çekin güzelce.
Lakin bu da bir gerçektir. Karar sizin.”