Zafer Partisi Gençlik Kolları Sözcüsü Şeymanur Aklan, Türk gençliğinin gündemine ilişkin haftalık basın toplantısında konuştu.
Şeymanur Aklan’ın açıklaması şöyle:
“Türk gençliğinin sesi, vicdanı ve sarsılmaz iradesi olarak bir basın toplantısında daha sizlerle birlikteyiz. Ne yazık ki yine içinizi karartacak tablolardan, yönetilemeyen ülkemizden ve sahipsiz bırakılan Türk gençliğinden bahsetmek zorundayız. Bizler ‘Türk genci geleceğe umutla baksın’ dedikçe, onlar bu umudu köreltmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak bilsinler ki; bu karanlık tabloyu dağıtacak olan yine bizler, Atatürk’ün emanetine sahip çıkan Türk gençleridir.
Bu hafta gündemimiz ne yazık ki gençlerimizi zehirleyen madde bağımlılığından, üniversitelerdeki çürümüşlüğe ve milli egemenliğimize kadar uzanıyor. Öncelikle canımızı yakan bir veriyle başlamak istiyorum. Türkiye’de bir önceki yıla göre madde kullanımından kaynaklanan ölümler inanılmaz bir artış gösterdi. Özellikle bonzai kullanımına bağlı ölümler bir yılda neredeyse üç katına çıktı. Buradan yetkililere tekrar seslenmek istiyorum. Bu tablo, sadece bir halk sağlığı sorunu değil, Türkiye’nin genç nüfusuna yönelik açık bir tehdit ve bir milli güvenlik sorunudur. Devletin görevi, uyuşturucudan ölen gencecik bedenlerin cenazelerini saymak değil; bu ölümleri durduracak caydırıcı, şeffaf ve sonuç veren politikaları hayata geçirmektir. Bugün Türk gençleri, sokak başlarında kolayca ulaşılan sentetik maddelerle ve zehir tacirleriyle baş başa, yapayalnız bırakılmıştır.
Bakın, Konya’da bir avukata ait çiftlikte Hintkeneviri ve satışa hazır uyuşturucu madde ele geçiriliyor. Sonuç ne biliyor musunuz? İki çalışan ceza alırken, çiftliğin sahibi delil yetersizliğinden beraat ediyor. Bu karar, uyuşturucuyla mücadelede yalnızca bireylerin değil, hukuki sistemin de çürümüşlüğünü, sistemin de sorgulanması gerektiğini yüzümüze vuruyor. Adalet terazisi, güçlüyü koruyup zayıfı eziyorsa, orada hiçbir mücadeleden bahsedilemez.
Daha da vahimi, Adana’da yaşanıyor. İki cinayet, sahte kimlik, uyuşturucu ticareti ve dolandırıcılık suçlarından 38 yıl kesinleşmiş cezası olan bir firari; sahte kimlikle 7 kitap yazıyor, imza günleri düzenliyor, konferanslar veriyor. Bu olay, yalnızca bir güvenlik zaafı değildir. Bu; Türkiye’de dijital mecraların, eğitim kurumlarının ve denetim mekanizmalarının iflas ettiğinin kanıtıdır. Uyuşturucu artık sadece karanlık sokaklarda değil; ekranların ardında, sahte ‘rol modellerin’ etkileyici hayat hikayeleriyle gençlerimize pazarlanıyor. Zafer Partisi Gençlik Kolları olarak biz gençleri, gerçeğin yerine pazarlanan bu sahte kahramanlara ve zehir tacirlerine terk etmeyeceğiz.
Değerli basın mensupları, zehir sadece sokakta değil, üniversitelerimizde, yani bilimin yuvası olması gereken yerlerde de zihinlere akıtılıyor. Şırnak Üniversitesi Rektörü Cizre’de düzenlenen bir sempozyumda Irak’ı bölgesel Kürt yöneticisine methiyeler diziyor. Yetmiyor, aynı rektörün kardeşi, üniversitenin açtığı ilanın ‘kendisi için’ olduğunu sosyal medyada övünerek paylaşıyor. Rektör bey ise ‘dijital oynama var’ diyerek aklımızla alay etmeye çalışıyor. Üniversiteler kimsenin babasının çiftliği, birilerinin de ideoloji kampı değildir!
Benzer bir çürümeyi Munzur Üniversitesi’nde de görüyoruz. Kadın öğrencileri tehdit edip cinsel ilişkiye zorladığı iddialarıyla hakkında soru önergesi verilen, geçmişte iktidar partisinden aday adayı olan şahıs, şu an TBMM de bir vekilin danışmanı olduğu ortaya çıktı. Meclis kayıtlarında soru önergesi dururken, malum vekilimizden hala bir ses yok. Genç kızlarımızı tehdit eden bu zihniyetin siyasi koruma kalkanı altına alınmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Ve en can yakıcı olanı… Ege Üniversitesi. Tarih okurken tarih yazan, şehadetiyle hepimize ders veren kardeşimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun aziz hatırasına yapılan saygısızlık. Fırat’ı şehit eden teröriste ceza vermeyip, Fırat’a disiplin cezası veren kararın altında imzası olan Profesör, utanmadan Ege Üniversitesi rektörlüğüne aday oluyor. Buradan uyarıyoruz.! Açılım sürecine yaranmak için o koltuklara oturanlar, şehidimizin mücadelesine hakaret edemezler. O rektörlük makamı, terörist sevicilerin değil, Türk milletinin hizmetindedir.
Genç arkadaşlarım, ‘güvendeyiz’ diyebiliyor muyuz? Hayır. Samsun’da bir KYK kız yurdunda yaşananlar kan dondurucu. Çocuk esirgeme kurumundan kaçan, zihinsel problemleri olan 17 yaşındaki bir erkek, elini kolunu sallayarak kız yurduna giriyor, odalara kadar çıkıyor. Öğrenciler fark etmese kim bilir neler yaşanacaktı? Üniversite teşkilatımızdaki arkadaşlarımız, olayın tanıklarıyla görüştü. Yurt bahçesindeki güvenlik açıklarını tek tek tespit ettiler. Biz, kız kardeşlerimizin yurt odalarında korkuyla uyumasına göz yummayacağız. Bu ihmaller zincirinin takipçisi olacağız.
Tüm bunlar olurken, ülkemizi yönettiğini iddia edenler ne yapıyor? Devraldıklarında dünyada 16. Sırada olan Türk ekonomisi 23. sıraya geriliyor. Türk milleti sizin ‘şunları yaptık, bunları yaptık’ masallarınızla ilgilenmiyor artık. Türk milleti fakirleşiyor, Türk sanayisi çöküyor, Türk genci geleceğini yurt dışında arıyor.
Bir Türk genci olarak geçen hafta yabancı bir ülkenin bölgesel yöneticisi Cizre sokaklarında uzun namlulu silahlarla, makinalı tüfeklerle gövde gösterisi yaptı. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti.!! Bu görüntüler egemenliğimize hakarettir. Kabul edilemez, bu görüntülere sebep olanlardan Türk gençleri olarak bir izahat ya da istifa bekliyoruz. Türk milleti bu yaşananları ibretle izliyor ve not ediyor.
Bizler yalnızca bu kürsüden konuşmuyoruz; sahadayız, yanınızdayız. Gençlik Kolları Genel Merkez Teşkilat birimimiz başta olmak üzere divan üyelerimiz bu hafta Mersin, Adana ve Osmaniye il gençlik kollarımızı ziyaret ederek teşkilat çalışmalarımızı yerinde değerlendirdiler. Gerçekleştirilen bu ziyaretlerde; il başkanlarımız ve parti kademelerindeki yöneticilerimizle bir araya gelinerek teşkilat yapımız ve sahadaki etkinliğimiz üzerine kapsamlı istişarelerde bulunuldu. Zafer Partisi Gençlik Kolları olarak, tüm illerimizde teşkilatlarımızın dinamizmini artırmak ve Türkiye’nin her karışında gücümüzü hissettirmek adına çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz.
Sevgili genç kardeşlerim, biliyorum yükünüz ağır, kızgınlığınız büyük. Ama yalnız değilsiniz, bu yük ve öfke sizin olduğu kadar bizim de yükümüz ve öfkemiz. Liseli ve öğrenci arkadaşlarımızın dertlerini dile getirdiğimiz, sesiniz olduğumuz “Zafer Kuşağı” platformumuzda çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bu hafta, Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ ile, sizlerden gelen soruları, sorunları ve çözüm önerilerini konuştuğumuz çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. Bu röportaj aracılığıyla Genel Başkanımızın doğum gününü de Türk gençliği adına kutlamış olduk. Bu röportajı Zafer Kuşağı YouTube kanalımızda yayınladık. Röportaj kesitlerimizi de bu hafta her gün saat 20.30’da Zafer Kuşağı Instagram, X ve TikTok hesaplarımızdan takip edebileceksiniz.
Ayrıca bu hafta ise Gençlik Kolları Genel Başkanımız ile röportajımızı gerçekleştireceğiz. Zafer Kuşağı platformumuzla sokakta ‘Zafer Sokakta’ programımızla stüdyoda ‘Z Raporu’ programımızla sizleri ve değerli konularımızı ağırlayarak Türk gençliğinin dinmeyen sesi olma çabamızı buradan da devam ettireceğiz. Yaptığımız çalışmalarımız doğrultusunda birinci hedefimiz, sizleri hak ettiğiniz o aydınlık geleceğe taşımaktır.
Uyuşturucu bataklığına, terör işbirlikçilerine, liyakatsiz yöneticilere ve gençliği yok sayan bu düzene karşı; Zafer Partisi Gençlik Kolları Türk genci için, Türk genci ile birlikte mücadelesini sürdürecek.”
