Buğra Kavuncu: DEM Parti’de bile fikir birliği yok

SİYASET

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısının kapsamına ilişkin DEM Parti’den çelişkili açıklamalar geldiğini söyledi.

Kavuncu, “Sırrı Süreyya Önder’in yapmış olduğu açıklama ile Meral Danış Beştaş’ın açıklaması birbiriyle uymuyor. DEM Parti içerisinde bile o mektuptan ne anlaşıldığına dair bir fikir birliği yok. Birisi ‘tamamını kapsıyor’, öteki ‘YPG’yi hiçbir şekilde kapsamıyor’ diyor. Bu işin ne kadar samimiyetsiz olduğu zaten bu noktada net olarak gözüküyor” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

IPA’nın araştırmasına göre; Türkiye’nin yüzde 41.70 oran ile İslam ülkeleri arasında gıda enflasyonunun en yüksek ülke konumunda bulunduğunu belirten Kavuncu, “Büyük bir trajedi yaşayan, savaşın yıktığı Filistin’de bile bizdeki gıda enflasyonunun yarısı yok. Filistin’deki gıda enflasyonu yüzde 20’ler civarında” dedi.

İstanbul’da 2024 Ramazan ayındaki mutfak harcamalarının 7.249 TL tutarken bu rakamın 2025 senesinde yüzde 45.75 artışla 10.565 liraya yükseldiğini kaydeden Kavuncu, Ramazan pidesinin de mega kentte son 2 yıl içinde yüzde 150 zamlandığını kaydetti.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun ülkedeki aşırı kilolulara yönelik “Hareket edeceksiniz ve midenizi tam doldurmayacaksınız” diyerek tavsiyelerde bulunduğunu hatırlatan Kavuncu, “Sayın Bakan hiç merak etmeyin. Türkiye’de milletin büyük çoğunluğunun midesi zaten tam olarak dolmuyor” dedi.

Asgari ücretteki alım gücünün yılbaşında bu yana 1.257 TL eriyerek 22.104 TL’den 20.577 TL’ye düştüğünü belirten Kavuncu, 14.469 TL olan en düşük emekli maaşının da son 2 aydaki enflasyon rakamları çerçevesinde 999 TL eriyerek 13.470 TL’ye indiğini ekledi.

Kavuncu, “Vatandaşa büyük bir lütuf gibi sunulan zamlar artık eridi bitti ve yok oldu” değerlendirmesini yaptı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 3 Mart’ta yayınladığı rapora göre; 2024 yılında aşırı yoksulluk sınırının altında yaşayan hane sayısının 3.6 milyona yükseldiğini, sosyal yardım harcamalarının bir önceki yıla göre yüzde 61 artarak 491 milyar liraya çıktığını, 272.348 çocuğun ise temel ihtiyaçlarına karşılamakta zorlandığını aktaran Kavuncu, “Bunlar bakanlığın verileri. Bakanlık aslına bakarsanız ‘Biz bu ülkede insanımızı açlığa yoksulluğa mahkum ettik ve bağımlı hale getirdik’ diyerek itirafta bulunuyor. Çünkü devlet desteğine bağımlı hale gelmiş milyonlar var” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de 9.4 milyon kişinin genel sağlık sigortası prim borçlusu olarak gözüktüğünü de dile getiren Kavuncu, milletin iktidarca 3 kuruşa mahkum edildiğini vurguladı.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı

Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı ardından yaşanan gelişmelere değinen Kavuncu, “Biz yaşanan bu sürecin sağlıklı ve doğru bir süreç olduğunu düşünmüyoruz. İtirazlarımızı da belli başlıklar altında yaptık. Buna ciddi tepki gösteren kesimler oldu. Çok enteresandır bu tepkiyi gösterenler; bizi barışa karşı olan, Türkiye’de terörün devamından yana olan insanlar olarak lanse ediyorlar. Bunlara sadece tebessüm ediyoruz. Bu iftiraları aynı çirkinlikle daha önce de yapmışlardı. Kandil’den talimat aldığımızı, terörle işbirliği yaptığınızı, kurmuş olduğumuz ittifak iktidara gelirse Abdullah Öcalan’ı hapisten çıkartma ihtimalimiz olduğunu söylemişlerdi. Bize bu iftiraları atanların bugün bambaşka bir yere savrulduğu sürecin içerisindeyiz” dedi.

“Türkiye’yi, bir terör örgütü liderinin iki dudağının arasına mahkum edecek bir yaklaşım kabul edebileceğimiz bir durum değildir” diyen Kavuncu, “Anayasal demokrasiyi muhafaza etmemizi sağlayan Cumhuriyet’e hakaret edilmesini ve açıklanan mektupta tek tipçi yaklaşımların teröre sebep olduğunun söylenmesini kabul etmiyoruz” diye ekledi.

PKK elebaşı Öcalan’ın çağrısı kime?

Kavuncu, basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın mektubu ardından çağrının kapsamına yönelik başlayan tartışmalar hatırlatılan Kavuncu, “Orası muallakta kalan bir nokta. Çünkü çelişkili açıklamalar var. Sırrı Süreyya Önder’in yapmış olduğu açıklama ile Meral Danış Beştaş’ın yapmış olduğu açıklama birbiriyle uymuyor. DEM Parti içerisinde bile

o mektuptan ne anlaşıldığına dair bir fikir birliği yok. Birisi ‘tamamını kapsıyor’, öteki ‘YPG’yi hiçbir şekilde kapsamıyor’ diyor.  Bu işin ne kadar çetrefilli ve ne kadar samimiyetsiz olduğu zaten bu noktada net olarak gözüküyor” değerlendirmesini yaptı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarınca yapılan açıklamaya değinen Kavuncu, “Bakanlığın yaptığı açıklama; her akıllı, her kafası çalışan insanın soracağı bir sorunun cevabıdır aslında. Türkiye daha önce sınır ötesi operasyonlar yaptı. Çünkü PKK sınırın ötesine taşındı. Bugün hepimiz; PKK’nın YPG’nin PYD’nin birbiriyle iç içe geçtiğini biliyoruz. Böyle bir süreçte bu konunun açıkta bırakılmış olması; niyetin ne olduğunun, önümüzdeki süreçte nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağımızın da net göstergesi” diye ekledi.

CHP Genel Başkanı Özel’e davalar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, Kuvvet Komutanları ve Genel Kurmay Başkanı’nın dava açması sorulan Kavuncu, “Burası, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Her siyasi parti, Türkiye’nin gündemindeki konularla ilgili halkın kendisine yansıttığı tepkileri vermekle mükellef. Tabii bu fikir ve düşünceler saygı içerisinde kalmalı. Bu eleştiriler yapılırken hukuki bir durum olursa da tabii herkesin hakkıdır. Ama yargı öyle bir noktaya geldik ki muhalefeti sindirecek, susturacak, korkutacak… Suat Toktaş örneği üzerinden de verdim. Türkiye konuşmasın, eleştirmesin. Adeta totaliter rejimlerde uygulanan baskıcı bir yaklaşımla karşı karşıyayız” dedi.

“Hodri meydan!”

Genel Başkan Dervişoğlu’nun sözlerini hatırlatarak muhalefetin hakikatin değirmenine su taşıyarak, iktidarın değirmenine su taşıyacak her türlü yaklaşımdan uzak kalması gerektiğini de ekleyen Kavuncu, “Açıklanan mektup öyle bir süreç ki… Bununla alakalı şu net çağrıyı yapabiliriz herhalde. Tereddütler ve şüpheler var. Meclis’te 360 milletvekilini yakalayacak bir aritmetiğin sağlanma çabası olduğuna dair bir tereddüt var. Bununla alakalı en büyük gerekçe; cumhurbaşkanının tekrar aday olabilmesinin önünü açacak bir aritmetiği yakalama çabası. Biz de bu tereddüdü taşıyoruz ama bu tereddüdü yok etmek için ellerinde o kadar güçlü bir uygulama yapabilme imkanı var ki. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bugünden ilan ediyorum; olası bir erken seçim halinde bu işi Meclis’e bırakmayacağım ve bu kararı kendim alacağım’ desin. Bunu dediği an bütün bu tereddütler ortadan kalkar.  Hodri meydan çıksın desin. Peki der mi? Derse aday olamaz” diye ekledi.

Etiketler: Buğra Kavuncu, iyi parti, Sol Manşet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.